Deri kanseri, cilt hücrelerinin anormal şekilde çoğalmasıyla oluşan ve genellikle güneşe yoğun maruz kalma sonucu gelişen ciddi bir sağlık sorunudur. En sık görülen kanser türleri arasında yer alır ve farklı alt türleri bulunmaktadır. Erken tanı konulduğunda tedavi şansı oldukça yüksektir.
Bu nedenle ciltteki yeni oluşumlar, renk değişimleri ya da iyileşmeyen yaralar mutlaka dermatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Deri kanseri tedavisi içinde uygulanan yöntemler, tümörün tipi, boyutu ve yayılım durumuna göre değişiklik gösterir. Gelişmiş tedavi seçenekleri sayesinde cilt dokusu korunarak hastalığın kontrol altına alınması mümkündür.
Deri Kanseri Nedir?
Deri kanseri, cilt hücrelerinde meydana gelen kontrolsüz hücre çoğalmasıyla gelişen bir kanser türüdür. En sık rastlanan kanser türlerinden biri olan bu hastalık, özellikle güneşe uzun süre ve korumasız şekilde maruz kalan bireylerde daha yaygın görülür. Ultraviyole (UV) ışınları, cilt hücrelerinde DNA hasarına yol açarak zamanla kanserli hücre oluşumuna neden olabilir. Deri kanseri bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom ve melanom olmak üzere üç ana grupta incelenir. Bu türlerin her biri farklı yayılma şekillerine ve tedavi yaklaşımlarına sahiptir.
Bazal hücreli ve skuamöz hücreli kanserler genellikle lokal seyrederken, melanom türü hızlı yayılabilen ve daha agresif bir yapıdadır. Melanom dışı deri kanserleri genellikle cerrahi olarak kolaylıkla tedavi edilebilirken, melanom vakalarında erken tanı hayati önem taşır. Deri kanseri her yaşta görülebilmekle birlikte, açık tenli, güneş koruyucu kullanmayan ve dış ortamda uzun süre çalışan bireylerde risk daha yüksektir. Bu nedenle cilt sağlığına dikkat etmek ve düzenli kontrol yaptırmak koruyucu yaklaşım açısından büyük önem taşır.
Deri Kanseri Nasıl Anlaşılır?
Deri kanseri, çoğunlukla ciltte oluşan değişikliklerle kendini belli eder. Yeni oluşan kabarıklıklar, kabuklanma, kaşıntı, renk değişikliği veya zamanla büyüyen lezyonlar en sık karşılaşılan belirtiler arasındadır. Özellikle iyileşmeyen açık yaralar, kolay kanayan benler ve cilt yüzeyinde meydana gelen düzensiz şekilli lekeler dikkatle takip edilmelidir. Bu belirtiler, çoğu zaman ağrısız olsa da görsel farklılıklar nedeniyle fark edilebilir. Her birey, cildinde oluşan yeni değişiklikleri gözlemlemeli ve şüpheli bir durum oluştuğunda dermatoloji uzmanına başvurmalıdır.
Melanom gibi ciddi türlerde belirtiler genellikle benlerin değişimiyle ortaya çıkar. Renk farklılıkları, asimetrik şekiller, sınır belirsizlikleri ve 6 mm’den büyük çapta benler uyarıcı olabilir. “ABCDE” kuralı (Asimetri, Sınır düzensizliği, Renk değişikliği, Çap büyüklüğü, Evrim) bu anlamda erken tanı için önemli bir rehberdir. Deri kanserinde erken farkındalık ve düzenli cilt kontrolleri, hastalığın ilerlemeden tedavi edilmesini sağlar. Tanı konulduktan sonra uygulanacak tedavi, kanserin tipi ve yayılma derecesine göre şekillendirilir.
Deri Kanseri Türleri Nelerdir?
Deri kanseri, üç ana türde incelenir: bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom ve melanom. En yaygın görülen tür bazal hücreli karsinomdur ve genellikle güneş gören bölgelerde ortaya çıkar. Yavaş büyür, nadiren yayılır ve erken evrede tedaviye oldukça iyi yanıt verir. Skuamöz hücreli karsinom ise biraz daha agresif seyredebilir; dudak, kulak ve eller gibi güneşe yoğun maruz kalan bölgelerde sık görülür. Bu iki tür, melanom dışı deri kanserleri olarak bilinir ve çoğunlukla cerrahi ile kontrol altına alınabilir.
Melanom ise deri kanserleri arasında en tehlikeli olanıdır. Var olan bir benin yapısal değişimiyle başlayabilir veya yeni, anormal bir leke olarak ortaya çıkabilir. Melanom hızla yayılabilir ve lenf düğümleri ile diğer organlara metastaz yapabilir. Bu nedenle erken tanı ve müdahale çok önemlidir. Göz, tırnak altı, ayak tabanı gibi güneş görmeyen bölgelerde de ortaya çıkabilmesi, düzenli cilt kontrolünü daha da önemli hale getirir. Melanom dışı türler kadar sık görülmese de, ölümcül olabilme riski açısından çok daha dikkatli izlenmelidir.
Deri Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Deri kanserinin belirtileri genellikle ciltteki görsel değişikliklerle başlar. Özellikle iyileşmeyen yaralar, kanayan ya da kabuklanan bölgeler, büyüyen veya şekil değiştiren benler dikkat edilmesi gereken işaretlerdendir. Cilt yüzeyinde oluşan kırmızı, inci gibi parlak nodüller ya da kahverengi-siyah düzensiz lekeler de kanser belirtisi olabilir. Bu lezyonlar çoğunlukla ağrısızdır, bu nedenle erken dönemde fark edilmesi zor olabilir. Ancak gözle görülür değişiklikler uyarıcı olmalı ve zaman kaybetmeden bir dermatolog tarafından değerlendirilmelidir.
Melanom tipi deri kanserinde belirtiler genellikle mevcut bir benin büyümesi, renginin koyulaşması veya sınırlarının düzensizleşmesiyle kendini gösterir. “ABCDE” kuralı bu noktada önem taşır: Asimetri, Sınır düzensizliği, Renk değişimi, Çap artışı ve Evrim (görünümde değişiklik). Her bireyin cilt yapısı farklı olduğundan, kendi cildini tanımak ve olağan dışı değişiklikleri erken fark etmek büyük önem taşır. Deri kanseri belirtileri, ihmal edilmeden erken dönemde fark edilirse tedavi süreci çok daha başarılı olur.
Deri Kanseri Erken Teşhis Nasıl Yapılır?
Deri kanserinde erken teşhis, tedavi başarısını doğrudan etkileyen en önemli faktördür. İlk adım, kişinin kendi cildini düzenli olarak gözlemlemesiyle başlar. Vücutta yeni oluşan lekeler, benlerdeki değişiklikler ya da iyileşmeyen yaralar fark edildiğinde zaman kaybetmeden dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır. Uzman hekim, dermatoskop adı verilen özel bir cihazla şüpheli lezyonları büyüterek inceler. Bu inceleme, cilt yüzeyinde çıplak gözle görülemeyen detayları ortaya koyar ve doğru değerlendirme yapılmasına yardımcı olur.
Eğer lezyon deri kanseri açısından şüpheli bulunursa, tanının kesinleşmesi için biyopsi alınır. Bu işlemde ciltteki şüpheli dokudan küçük bir örnek alınarak laboratuvar ortamında patolojik inceleme yapılır. Hangi tür deri kanseri olduğu, yayılım derecesi ve hücre yapısı bu incelemeyle netleşir. Erken evrede tanı konulan deri kanserlerinde tedavi çok daha kolay, etkili ve hızlıdır. Bu nedenle özellikle açık tenli bireylerin, güneşe sık maruz kalan kişilerin ve aile öyküsü olanların düzenli cilt kontrolleri yaptırması önerilir.
Deri Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Deri kanseri tedavisi, kanserin türüne, evresine, yerleştiği bölgeye ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklı şekillerde planlanır. En yaygın ve etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Şüpheli lezyon, sağlam dokuyla birlikte cerrahi olarak çıkarılır. Bazı durumlarda Mohs mikrocerrahi adı verilen özel bir teknikle kanserli doku katman katman alınarak sınırların tamamen temizlenmesi sağlanır. Cerrahi yöntem genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hızlı iyileşme sağlar.
Cerrahi dışı yöntemler arasında kriyoterapi (dondurarak yok etme), lazer tedavileri, fotodinamik terapi ve topikal (cilt üzerine sürülen) ilaçlar yer alır. Bu tedaviler daha çok yüzeyel kanser türlerinde tercih edilir. Melanom gibi daha agresif kanserlerde ise cerrahiye ek olarak radyoterapi veya immünoterapi gibi sistemik tedaviler uygulanabilir. Deri kanseri tedavisinde en iyi sonuç, hastalığın erken evrede tanınmasıyla alınır. Bu nedenle tedavi kadar düzenli takip ve koruyucu önlemler de büyük önem taşır.
Deri Kanserinde Cerrahi Müdahale Gerekir mi?
Evet, deri kanseri tedavisinde cerrahi müdahale çoğu zaman ilk tercih edilen ve en etkili yöntemdir. Özellikle bazal hücreli ve skuamöz hücreli kanserlerde, kanserli dokunun sağlıklı sınırlarla birlikte tamamen çıkarılması hastalığın tekrarlamasını önler. Erken evrede yakalanan cilt kanserlerinde bu işlem genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hastanın aynı gün taburcu olması mümkündür. Cerrahi müdahale, kanserli hücrelerin tamamen temizlenmesini sağlayarak tedavi başarısını artırır. Gerekli durumlarda patolojik inceleme ile alınan dokunun sınırları değerlendirilir ve ek müdahaleye ihtiyaç olup olmadığı belirlenir.
Bazı durumlarda Mohs cerrahisi adı verilen özel bir teknik uygulanır. Bu yöntemde tümör çok ince katmanlar halinde alınır ve her katman mikroskop altında incelenerek tüm kanserli dokuların çıkarılması sağlanır. Özellikle yüz, burun, kulak gibi estetik önemi yüksek bölgelerde hem tümörün tamamen alınması hem de sağlıklı dokunun korunması açısından bu yöntem oldukça avantajlıdır. Cerrahi dışı tedavilere uygun olmayan ya da ileri evrede olan deri kanserlerinde ise cerrahi müdahale mutlaka önerilir.
Lazerle Deri Kanseri Tedavisi Mümkün mü?
Lazer tedavisi, bazı yüzeyel deri kanseri türlerinde ve kanser öncesi lezyonlarda destekleyici bir yöntem olarak kullanılabilir. Özellikle çok erken evrede, cilt yüzeyine sınırlı lezyonlarda lazer ışınları ile kanserli hücreler hedef alınarak yok edilir. Ancak bu yöntem tüm deri kanseri türleri için uygun değildir. Derin dokulara yayılmış ya da agresif seyreden kanser türlerinde lazer etkili sonuç vermez. Bu nedenle hastalığın tipi ve yayılım derecesi lazer tedavisi için belirleyici faktörlerdir.
Lazer, tek başına genellikle tercih edilmez; daha çok cerrahi olmayan yüzeyel tedavilerle birlikte uygulanır. Ayrıca bazı vakalarda lezyonun estetik görünümünü düzeltmek, cilt yüzeyini yenilemek ya da iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla tamamlayıcı olarak kullanılabilir. Lazer tedavisi düşünülüyorsa, hastanın detaylı değerlendirilmesi ve cilt yapısının buna uygun olup olmadığının uzman doktor tarafından belirlenmesi gerekir. Uygun seçilmiş hastalarda başarılı ve düşük riskli bir tedavi seçeneği olabilir.
Deri Kanseri Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci
Deri kanseri ameliyatı sonrası iyileşme süreci genellikle hızlı ve konforludur. İşlem lokal anestezi altında yapıldığında hasta aynı gün evine dönebilir. Cerrahi müdahalenin büyüklüğüne bağlı olarak dikiş gerektiren durumlar olabilir ve bu dikişler genellikle 7–10 gün içinde alınır. Ameliyat bölgesinde hafif bir ağrı, kızarıklık veya ödem oluşabilir; bunlar normaldir ve kısa sürede azalır. Doktorun önerdiği şekilde pansuman yapılması ve hijyen kurallarına uyulması enfeksiyon riskini azaltır.
İyileşme sürecinde bölgeyi güneşten korumak ve yara iyileşmesini destekleyici kremler kullanmak önemlidir. Gerekirse doku iyileşmesini hızlandırmak için iz tedavisine yönelik uygulamalar da yapılabilir. Deri kanseri erken evrede yakalanmışsa ameliyat sonrası tekrar etme riski düşüktür, ancak yine de düzenli dermatolojik kontroller ihmal edilmemelidir. İyileşme süresi kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve uygulanan cerrahinin kapsamına göre değişse de çoğu hastada birkaç hafta içinde cilt tamamen toparlanır.
Deri Kanseri Leke ile Nasıl Ayırt Edilir?
Deri kanseri, sıradan cilt lekeleriyle karıştırılabilir ancak bazı belirgin özelliklerle ayırt edilebilir. Kanserli lezyonlar genellikle düzensiz sınırlara sahip, asimetrik, çok renkli ve zamanla büyüyen yapılardır. Oysa normal cilt lekeleri, genellikle simetriktir, rengi homojendir ve sabit boyutta kalır. Ayrıca deri kanseri belirtisi olan lekeler zamanla kabuklanabilir, kanayabilir veya kaşınabilir. Bu tür aktif değişiklikler, basit bir lekeye göre çok daha dikkat çekicidir.
Ayırt etmede en çok kullanılan yöntemlerden biri “ABCDE” kuralıdır: A (Asimetri), B (Sınır düzensizliği), C (Renk değişikliği), D (Çap büyümesi), E (Evrim – zaman içinde değişim). Bu kriterlerden biri bile gözlemleniyorsa mutlaka dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır. Erken dönemde fark edilen kanserli lezyonlar, hızlı ve başarılı şekilde tedavi edilebilir. Bu nedenle ciltte oluşan her yeni leke ya da mevcut lekenin değişimi ciddiye alınmalıdır.
Deri Kanseri Güneşle Nasıl İlişkilidir?
Deri kanseri ile güneş arasında çok güçlü bir ilişki vardır. Güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınları, cilt hücrelerinde zamanla DNA hasarına neden olur. Bu hasar birikerek hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasına ve kanserleşmesine yol açabilir. Özellikle uzun yıllar boyunca güneşe korunmasız şekilde maruz kalan bireylerde bazal hücreli ve skuamöz hücreli kanserlerin görülme riski artar. Açık tenli, çilli, kolay yanan cilt yapısına sahip kişiler bu açıdan daha yüksek risk taşır.
Güneşle ilişkilendirilen en tehlikeli durumlardan biri de çocukluk çağında alınan yoğun güneş yanıklarıdır. Bu tür yanıklar, ileriki yaşlarda melanom gibi ciddi deri kanseri türlerinin gelişimine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle güneş koruyucu krem kullanımı, şapka ve koruyucu giysiler tercih edilmesi gibi önlemler oldukça önemlidir. Deri kanserinden korunmanın en etkili yollarından biri güneşten bilinçli şekilde korunmaktır.
Deri Kanseri Tekrarlar mı?
Evet, deri kanseri tedavi edildikten sonra tekrar edebilir. Özellikle tedavi sonrası güneş korumasına dikkat edilmezse veya risk faktörleri ortadan kaldırılmazsa aynı bölgede ya da farklı bir alanda yeniden oluşabilir. Bazal hücreli karsinom gibi bazı türlerin tekrarlama riski daha yüksektir. Ayrıca bir kez deri kanseri tanısı konulmuş kişilerde yeni bir kanser gelişme ihtimali, genel nüfusa göre daha fazladır.
Bu nedenle tedavi sonrasında da düzenli dermatolojik takip çok önemlidir. Cilt yapısının ve geçmişte oluşan lezyonların profesyonelce kontrol edilmesi, yeniden oluşabilecek riskli dokuların erken fark edilmesini sağlar. Koruyucu önlemler ve rutin cilt kontrolleri, deri kanserinin tekrar etmesini önlemede en etkili yaklaşımlardır.
Deri Kanseri Ölümcül Müdür?
Deri kanserinin ölümcül olma riski, türüne ve ne kadar erken teşhis edildiğine bağlıdır. Bazal hücreli ve skuamöz hücreli kanser türleri genellikle yavaş ilerler ve erken evrede tedavi edildiklerinde hayati tehlike oluşturmazlar. Ancak tedavi edilmezse ilerleyip çevre dokulara zarar verebilir, bu da ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Melanom tipi deri kanseri ise daha agresif bir yapıya sahiptir ve erken evrede tanı konulmazsa lenf bezleri ve diğer organlara yayılabilir. Bu durumda tedavi süreci daha karmaşık hale gelir ve ölüm riski artar. Bu yüzden deri kanseri hafife alınmamalı, belirtiler ciddiye alınmalı ve erken teşhis için düzenli cilt kontrolleri aksatılmamalıdır. Doğru zamanda yapılan müdahaleler, ölümcül riskleri büyük oranda ortadan kaldırır.
Deri Kanseri Aşısı Var mı?
Deri kanserine karşı henüz geliştirilmiş, yaygın olarak kullanılan bir aşı bulunmamaktadır. Ancak bazı melanom türleri için bağışıklık sistemini güçlendirmeyi hedefleyen immünoterapi temelli aşılar üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Bu aşılar, özellikle ileri evre melanom hastalarında tümörle savaşmak için bağışıklık sistemini harekete geçirmeyi amaçlar. Araştırma aşamasındaki bu yöntemler hâlâ deneysel kabul edilir ve standart tedavi protokolü içinde yer almaz. Bunun dışında, güneşin zararlı etkilerine karşı koruma sağlayacak doğrudan bir aşı geliştirilmemiştir.
Bu nedenle deri kanserinden korunmanın en etkili yolu hâlâ güneş ışınlarından korunmak ve riskli cilt değişimlerini erken fark etmektir. Koruyucu güneş kremleri kullanmak, güneşin en dik geldiği saatlerde dışarıda uzun süre kalmamak ve düzenli dermatolojik kontrol yaptırmak bu anlamda çok daha önemlidir. Aşı gelişimi umut vadetse de, şu an için temel korunma yöntemleriyle risk azaltmak en güvenli yaklaşımdır.
Deri Kanseri Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Deri kanseri tanısı almış bireyler için en önemli adım, tedavi sonrası süreci titizlikle takip etmektir. Güneşten korunmak bu süreçte büyük önem taşır; yüksek koruma faktörlü güneş kremleri günlük rutine dahil edilmeli, açık havada geçirilen süre sınırlandırılmalı ve koruyucu kıyafetler tercih edilmelidir. Ayrıca yeni oluşan cilt lezyonları ya da mevcut benlerdeki değişiklikler dikkatle izlenmelidir. Bu tür değişiklikler fark edildiğinde gecikmeden dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır.
Beslenme düzeni, uyku kalitesi ve bağışıklık sisteminin güçlü tutulması da genel sağlık açısından önemlidir. Tedavi sonrası dönemde stresin azaltılması, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulması önerilir. Aynı zamanda, doktor tarafından belirlenen aralıklarla düzenli cilt muayeneleri yapılmalı ve önerilen tüm kontroller aksatılmamalıdır. Bu önlemler sayesinde hastalığın tekrarlama riski azaltılabilir ve genel yaşam kalitesi korunabilir.
Deri Kanseri Tedavisi Fiyatları 2026
2026 yılında Deri Kanseri tedavilerinde fiyatlar hastalığın türüne, evresine, uygulanacak tedavi yöntemine ve kliniğin sunduğu hizmetin kapsamına göre değişkenlik göstermektedir. Basit cerrahi eksizyonlarla başlayıp, radyoterapi, immünoterapi ya da kombine tedavilerle ilerleyen süreçlerde maliyetler geniş bir aralıkta yer alabiliyor. Bu nedenle, net bir rakam vermek yerine her hasta için kişiye özel bir tedavi planı hazırlıyor ve kapsamlı bir ön değerlendirme sonrası size özel fiyatlandırma sunuyoruz.
Klinik olarak sizlere uzman hekim muayenesi, tüm tanı ve tedavi seçenekleri ile destek açısından hazırlıklı bir süreç sunuyoruz. Tedavi seçenekleri ve maliyetlerle ilgili tüm sorularınızı ücretsiz ön görüşmede yanıtlıyor; güncel tedavi paketlerini sizinle birlikte belirliyoruz. Deri kanseri tedavisi hakkında detaylı bilgi almak ve sizin için özel tedavi planı ve fiyat teklifini öğrenmek için lütfen bizimle iletişime geçin.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Deri kanseri nasıl başlar?
Deri kanseri, genellikle cilt hücrelerinin DNA’sında güneş ışınları gibi etkenlerle oluşan hasar sonucu başlar. Bu hasar hücrelerin kontrolsüz çoğalmasına neden olur ve zamanla tümör oluşabilir. Başlangıçta bir benin şekil değiştirmesi, yeni bir leke ya da iyileşmeyen bir yara şeklinde kendini gösterebilir. Özellikle UV ışınlarına uzun süre maruz kalan bölgeler risk altındadır. Bu nedenle ciltteki değişiklikler dikkatle takip edilmelidir.
Deri kanseri kendiliğinden geçer mi?
Hayır, deri kanseri kendiliğinden iyileşmez. Erken evrelerde bazı belirtiler hafif görünebilir ancak bu durum kanserin ortadan kalktığı anlamına gelmez. Tedavi edilmediğinde ilerleyerek çevre dokulara ve hatta lenf bezlerine yayılabilir. Bu nedenle tanı konulduğunda mutlaka tıbbi müdahale gereklidir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile tamamen kontrol altına alınabilir.
Deri kanseri vücutta yayılır mı?
Melanom gibi bazı deri kanseri türleri lenf yoluyla ya da kan dolaşımıyla vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Bazal ve skuamöz hücreli kanserler genellikle lokal kalır ama tedavi edilmezse ilerleyebilir. Erken müdahale yayılım riskini büyük oranda azaltır. Bu yüzden ciltteki değişiklikler ciddiye alınmalı ve uzman değerlendirmesi yapılmalıdır.
Deri kanseri hangi yaşlarda görülür?
Deri kanseri her yaşta görülebilse de en sık orta yaş ve üzeri bireylerde rastlanır. Özellikle güneşe uzun süre maruz kalan kişilerde risk artar. Ancak son yıllarda genç yaş grubunda da artış gözlemlenmektedir. Açık tenliler, sık güneş yanığı yaşayanlar ve ailesinde cilt kanseri öyküsü olanlar daha yüksek risk altındadır.
Deri kanseri en çok nerede çıkar?
Güneş ışınlarına en çok maruz kalan bölgeler, yani yüz, burun, kulak, boyun, kollar ve eller en sık görülen alanlardır. Erkeklerde sırt, kadınlarda bacaklar da sık etkilenen bölgelerdendir. Melanom gibi bazı türler ise ayak tabanı, tırnak altı veya göz gibi güneş görmeyen bölgelerde bile gelişebilir. Bu nedenle tüm vücut cilt kontrolü önemlidir.
Deri kanseri tedavisi kaç gün sürer?
Tedavi süresi kanserin tipi, evresi ve seçilen yönteme göre değişir. Küçük lezyonların cerrahi olarak alınması genellikle tek seansta tamamlanır ve birkaç gün içinde iyileşme başlar. Geniş alanlara yayılan veya sistemik tedavi gerektiren durumlarda süreç haftalar sürebilir. Her vaka için bireysel bir tedavi planı yapılır ve bu doğrultuda süre belirlenir.
Deri kanseri iz bırakır mı?
Cerrahi müdahale sonrası ciltte hafif bir iz kalabilir, ancak bu iz genellikle zamanla belirginliğini kaybeder. Gelişmiş cerrahi teknikler ve cilt onarıcı tedaviler sayesinde izler minimuma indirilebilir. Estetik olarak önem taşıyan bölgelerde özel teknikler kullanılarak doku bütünlüğü korunur. Tedavi sonrası yara bakımına özen göstermek iz oluşumunu azaltır.
Deri kanseri için hangi doktora gidilir?
Deri kanseri şüphesiyle ilk başvurulması gereken uzmanlık alanı dermatolojidir. Dermatolog ciltteki lezyonları inceleyerek gerekirse biyopsi alır. Tanı kesinleştikten sonra onkoloji veya plastik cerrahi gibi ilgili bölümler tedavi sürecine dahil olabilir. Multidisipliner bir yaklaşım tedavi başarısını artırır.
Deri kanseri bulaşıcı mıdır?
Hayır, deri kanseri bulaşıcı değildir. Bu hastalık kişiden kişiye temasla ya da hava yoluyla geçmez. Hücre mutasyonları ve genetik yatkınlık gibi bireysel faktörlerle gelişir. Aynı evde yaşamak ya da cilt teması risk oluşturmaz. Bu nedenle hastayla temas etmekten kaçınmak gerekmez.
Deri kanseri tekrar eder mi?
Evet, özellikle daha önce deri kanseri geçirmiş kişilerde tekrar etme riski vardır. Aynı bölgede ya da farklı alanlarda yeni lezyonlar oluşabilir. Bu yüzden tedavi sonrasında düzenli cilt kontrolleri yapılmalıdır. Güneş koruması ve cilt takibi, yeniden oluşma riskini azaltan önemli önlemlerdendir.
Deri kanseri tedavisi acı verir mi?
Çoğu deri kanseri tedavisi lokal anestezi altında yapıldığı için hasta işlem sırasında ağrı hissetmez. Cerrahi sonrası hafif ağrılar olabilir, ancak basit ağrı kesicilerle kolayca kontrol altına alınır. İyileşme süreci genellikle konforlu geçer. Diğer yöntemlerde de acı hissi minimal düzeydedir.
Deri kanseri hangi testlerle anlaşılır?
Deri kanseri tanısı için en yaygın yöntem dermatoskopik muayenedir. Şüpheli lezyon varsa biyopsi alınarak laboratuvar ortamında incelenir. Gerekirse cilt ultrasonu, lenf taramaları ya da kan testleri ile yayılım değerlendirilir. Bu testler sayesinde kanserin türü, derecesi ve yaygınlığı netleşir.
Deri kanseri tamamen iyileşir mi?
Erken evrede teşhis edilen deri kanseri vakalarının büyük bir kısmı tamamen iyileşir. Tedavi sonrası takip ve koruma önlemleri alındığında uzun vadeli başarı sağlanabilir. İleri evredeki vakalarda ise iyileşme oranı tümörün yayılımına ve tedaviye verilen yanıta bağlıdır. Erken tanı her zaman tedavi şansını artırır.
Deri kanseri olan kişi güneşe çıkabilir mi?
Güneşe çıkmak tamamen yasak değildir, ancak mutlaka yüksek faktörlü güneş koruyucu kullanılmalı ve koruyucu giysiler tercih edilmelidir. Özellikle tedavi sonrası dönemde doğrudan güneş ışığından kaçınmak gerekir. Güneşe çıkma süresi sınırlandırılmalı, sabah erken ve akşam geç saatler tercih edilmelidir. Güneşle temastan önce mutlaka dermatolog tavsiyesi alınmalıdır.
Deri kanseri ilaçla tedavi edilir mi?
Bazı yüzeyel deri kanseri türlerinde topikal (cilt üzerine uygulanan) kremlerle tedavi mümkün olabilir. Ayrıca melanom gibi ileri evre vakalarda sistemik ilaç tedavileri, immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler uygulanabilir. Ancak hangi tedavi yönteminin uygun olduğuna kanserin tipi, yayılımı ve hastanın durumu belirleyicidir. Her vaka için kişiye özel tedavi planı hazırlanır.
